EĞİTİM TURİZMİNİN ÜLKEMİZ AÇISINDAN ÖNEMİ
Eğitim turizmi bireylerin kendilerini geliştirmek, farklı bilgiler edinmek, değişik kültürlere dokunmak gibi amaçlarla yaptıkları farklı bir bölgeye ya da ülkeye doğru gerçekleştirdikleri turizm çeşitidir. Günümüzde eğitim turizmi teorik eğitim, uygulamayı eğitim, Erasmus programları ve work and travel programları ile kendisini göstermektedir. Bugün özellikle ABD, İsveç gibi ülkelerde oldukça yaygın bir uygulama olan eğitim turizmi savaş gibi olağanüstü durumlar olmadığı sürece ülkelere ciddi paralar kazandırmaktadır. Eğitim turizminin en önemli avantajı uzun vadeli olmasıdır. Öğrenciler eğitim turizmi ile geldikleri ülkelerde konaklama, gezi, yeme-içme, kültürel faaliyetler gibi birçok aktiviteyi de aynı zamanda yürütmektedirler. Öğrenci ailelerinin de eğitim faaliyeti yürütülen ülkelere gidip gelmesi ile ülkeye giren dövizin ülke ekonomisine katkısı yadsınamayan gerçektir. Yabancı öğrencinin ülkeye kazandırdığı finansal kaynak şu şekilde özetlenebilir. Bir lisans öğrencisinin Türkiye de yaptığı harcamalar minimum 20.000 dolardır. Bu lisans öğrencisi hazırlık ile birlikte ortalama 5 yıl okumaktadır. Bu da toplam 100.000 dolar demektir. Lisansüstü öğrencilerin yılık harcamaları ise ortalama 50.000 dolardır. Bu öğrenciler ortalama 3 yıl eğitim görmektedirler. Bu da toplam da 150.000 dolar demektir. Kendi devletinden burslu lisansüstü öğrencilerin GH Grup Uluslararası Eğitim ve Araştırma Hizmetlerinin öğrencileri içerisinden aldığımız bilgiye dayanarak her öğrencinin yıllık harcaması ortalama 80.000 dolardır. Bu rakam da 3 yılda 240.000 dolar demektir. 100.000 lisans öğrencisi demek 10 milyar dolar demektir. Lisansüstü 10.000 öğrenci ortalama 2 milyar demektir. Ayrıca bu öğrencilerin çoğu aileleri tarafından Türkiye’de ziyaret edilmekte bu durum da ayrı bir ekonomik girdi olarak değerlendirilmelidir. Oysaki bir turist Türkiye’ye geldiğinde yaptığı harcamalar 1000 doları geçmemektedir. Bu sonuçlar bize 110.000 öğrencinin 12 milyon turiste tekabül ettiğini göstermektedir.
Son yıllarda eğitim turizminin gelişmesi ile birlikte yeni bir tüketici modeli de oluşmaya başlamıştır. Bu yeni tüketici modeli insanların,
- Daha iyi eğitimli,
- Daha kültürlü ve doğal çevreyle daha uyumlu,
- Daha meraklı,
- Genellikle sadece dünyevi bilgileri değil, kişisel gelişimi sağlayacak bilgileri araştıran,
- Turizme katılımında daha aktif kişiler olmalarıdır.
Türkiye için de üniversite sayılarının artması ve vizelerin kalkmasıyla oldukça önemli bir noktaya gelmiştir. YÖK'ün, 2011-2012 dönemi için Suriye, Suudi Arabistan ve Kazakistan'la anlaşmalar yaptığı kaydedilmektedir. Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Katar, Azerbaycan ve Türk Cumhuriyetleri ile Kosova'dan da Türkiye'ye üniversite öğrencisi gelmesi için zeminin müsait hale getirildiğine işaret edilmektedir.
Türkiye'nin 2023 başlıklardan birisi de "beyin göçünün" durmasıdır.
Ülkemiz insanlarının refah düzeyini artırmak ve yaşam kalitesini yükseltmek bilim, teknoloji ve buluş yeteneğimizin yükselmesine bağlıdır.
Refah seviyemizi ancak teknoloji üreterek artırabiliriz. Bu da bilime, teknolojiye ve AR-GE'ye önem verilmesiyle mümkün olacaktır.
Türkiye'nin, "beyin göçünden beyin gücüne" ulaşması 2023 yılında, dünyanın 10. büyük ekonomisi olma hedefine ulaşmasını sağlayacaktır.
Kastamonu üniversitesine ilk yerleştirdiğimiz Öğrencilerin yaptığı harcamalarin bir örneği ;