Dijital Çağda Eğitim Teknolojileri ve Yeterlilikler

  • Home -
  • Dijital Çağda Eğitim Teknolojileri ve Yeterlilikler

Dijital Çağda Eğitim Teknolojileri ve Yeterlilikler

Tubanur Büyükçolpan
Ramazan Kocatürk

 

Bilim ve teknoloji alanında yaşanan hızlı gelişmeler her sektörü etkilediği gibi eğitim sektörünü de etkilemiştir. Bilgi toplumları için gelişen teknolojik olanakların eğitim alanına entegre edilmesi bir tercih konusunun ötesinde, zorunluluk haline gelmiştir. Çünkü nitelikli insan gücü yetiştirebilmek için ülkeler eğitimin ve teknolojinin önemini kabul etmiştir. Bu sebeple, teknolojiden en yüksek yararı sağlamak ve dijitalleşen dünyada rekabet gücünü artırmak göz önünde bulundurulan en önemli konulardan biri olmuştur.  

Teknoloji; “bilimin üretim, hizmet, ulaşım vb. alanlardaki sorunlara uygulanması sürecinde yararlanılan ve bilim ile uygulama arasında köprü işlevi gören makineler, işlemler, yöntemler, süreçler, sistemler, yönetim ve denetim mekanizmalarının tümüdür” (Şimşek ve diğerleri, 2008). Buradan hareketle, eğitim teknolojisi; “öğrenme-öğretme süreçlerinin tasarımlanması, uygulanması ve geliştirilmesi sürecidir” (Alkan, 1997). Şimşek ve diğerleri (2008) eğitim teknolojilerinin zaman içerisinde “eğitimde kullanılan araç-gereç” tanımından zamanla uzaklaşarak “insan-teknoloji etkileşiminden performans teknolojilerine kadar birçok konuyu kapsayarak başlı başına bir disiplin” haline geldiğini savunmaktadır. Aynı zamanda, eğitim teknolojisi disiplininde kavramsal yönden gerçekleşen bu evrimin, uygulamadaki süreçlerde aynı hızda gerçekleşmediğinin de altını çizmişlerdir. Foulger ve diğerleri (2017), eğitim teknolojilerinden etkili bir şekilde yararlanabilmenin, 21. Yüzyıl becerileri geliştirmedeki rolünü incelemişlerdir. Araştırmacılar özellikle öğretmen yetiştirme programlarının eğitim teknolojileri ile ilişkili olmasının yetişecek nesiller için avantaj sağlayacağı üzerinde durmaktadırlar. 
Türkiye’de eğitim teknolojileri alanında gerçekleştirilen araştırmaları inceleyen bilimsel çalışmaların oldukça sınırlı olmasına rağmen, ortaya konulan bazı incelemeler mevcut durumu betimlemektedir. Bu bağlamda, Şimşek ve diğerleri (2008) 1997-2008 yılları arasında Türkiye’de eğitim teknolojileri alanında yapılan 64 doktora tezinin genel bir değerlendirmesini yapmıştır. Bu araştırmaya göre, eğitim teknolojileri alanında yapılan doktora tezleri konu olarak öğrenme-öğretme yaklaşımları, çevrimiçi öğrenme ve çoklu ortam üzerinde yoğunlaşmıştır. Aynı zamanda Türkiye’de nicel araştırma yaklaşımının nitel yaklaşıma oranla daha çok tercih edildiğini ve sık kullanılan veri toplama araçları arasında başarı testleri, tutum ölçekleri, anketler ve görüşme formlarının dikkat çektiğini de vurgulamışlardır. 

Şimşek ve diğerleri (2009), bir başka çalışmalarında Türkiye’de 2000-2007 yılları arasında eğitim teknolojisi alanında tamamlanmış olan 259 yüksek lisans tezini incelemişlerdir. Tezlerin büyük çoğunluğunun nicel araştırmalardan oluştuğunu ve veri toplama araçlarından anketler, testler ve ölçeklerin sıklıkla kullanıldığını belirtmişlerdir. En çok araştırılan konuların ise bilgisayar destekli öğretim, alternatif öğretme-öğrenme yaklaşımları, Web destekli öğrenme, eğitsel teknoloji kullanımında yaşanan sorunlar, İnternet tabanlı öğrenme ve uzaktan eğitim olduğunu belirtmişlerdir. Benzer bir çalışma da Erdoğmuş ve Çağıltay’ın (2009) gerçekleştirdiği eğitim teknolojilerindeki eğilimleri doktora ve yüksek lisans ve doktora tezleri incelemeleriyle belirleyen araştırmasıdır. Araştırma, Türkiye’de bilgisayar ve öğretim teknolojileri alanında yüksek lisans ve doktora programları olan üniversitelerin yayımladığı tezleri incelemiştir. Medya ve medya karşılaştırması konularının tezlerde yoğun olarak ele alındığı sonucuna varmışlardır. Alper ve Gülbahar (2009) da 2003-2007 yılları arasında yayınlanmış makaleleri inceledikleri ve eğitim teknolojilerindeki eğilimler ile ilgili araştırmalarında diğer araştırmalarla benzer bir sonuca ulaşmışlardır. Doküman analizi yönteminden yararlanılan araştırmada, bilgisayar tabanlı öğretim/multimedyanın etkileri konusu makaleler tarafından en çok tercih edilen konu olurken, bunu Web tabanlı/Online eğitim, teknolojinin eğitime adaptasyonu, eğitsel yazılımların değerlendirilmesi ve bilgisayarlar/teknoloji hakkındaki algılar konuları oluşturmaktadır. Nicel ve nitel yöntemlerin farklı ağırlıkları olduğu ve son dönemlerde nitel yöntemin eskiye nazaran daha fazla tercih edildiği sonucu da yine bu araştırma kapsamında ortaya çıkan sonuçlardan biri olmuştur. Alper ve Gülbahar, makalelerin ağırlıklı olarak deneysel ve örnek olay incelemesi yöntemlerinden oluştuğunu da öne sürmüşlerdir. Akça-Üstündağ (2009) gerçekleştirdiği araştırmasında eğitim teknolojileri alanında yapılan yüksek lisans tezlerini incelemiş ve bilgisayar tabanlı eğitimden, uzaktan eğitime doğru bir eğilim yönelmesi olduğu sonucuna ulaşmıştır. Diğer araştırmalarla benzer şekilde Akça-Üstündağ da, nicel yöntemlerin nitel yöntemlere kıyasla daha çok kullanıldığını belirtmiştir. Deneysel araştırma desenlerine duyulan ilginin de daha çok arttığı varılan sonuçlar arasındadır. Veri toplama araçları açısından ise, eğilim diğer içerik analizi araştırmalarıyla benzerlik arz etmektedir. Ölçek, başarı testi, anket ve görüşme tekniklerinin yaygın olarak kullanıldığı belirlenmiştir. Sert (2010), araştırmasında 1989-2009 tarihleri arasında yayınlanan ve Social Science Citation Index’te (SSCI) dizinlenmiş, Türkiye adresli ve hedef kitlesi Türkiye’den seçilen 173 makaleyi yine içerik analizi yöntemi ile incelemiştir. Araştırma eğitim teknolojileri kullanımında öğrenen çıktıları konusunun makaleler tarafından en çok ele alınan konu olduğunu tespit etmiştir. 

Eğitim teknolojilerine öğrenme süreçlerine katkısı kuşkusuz çok fazladır, ancak bu noktada en önemli rolü öğretmenler üstlenmektedir. Bu yazı kapsamında özet bir şekilde literatürde yapılan çalışmalara yönelik bilgi verilmiş olmasına rağmen, göz ardı edilmemesi gereken husus, eğitim teknolojileri alanında gerçekleştirilen çalışmaların çok azı bu alanda yeterlilikler ve yetkinlikler/beceri setleri konusu üzerinde durmuştur. Halbuki, son 10 yıldır gerçekleştirilen araştırmalar özellikle dijital yetkinlikler ve yeterliliklerin önemine vurgu yaparken, gelişen teknolojilerin eğitimde etkili bir şekilde kullanılabilmesi için gerekli beceri setlerinin geliştirilmesine de aynı önemin verilmesi üzerinde durmaktadır. Dijital yeterlik düzeylerindeki farklılıklar nedeniyle öğretmenlerin çeşitli zorluklarla karşılaşmaları dijitalleşen eğitim sürecinin temel sorununu oluşturmaktadır. Öğretmenlerin, eğitim teknolojilerini verimli bir biçimde kullanabilir düzeye getirilmesi konusu, ele alınması gereken en önemli konulardan biri haline gelmiştir. Diğer taraftan, eğitim teknolojilerinin öğrenme-öğretme ortamlarında öğretmenler tarafından etkili bir şekilde kullanılamaması ve hatta üniversitelerin ilgili bölümlerinde de bu konunun gereken önemi bulmaması gerçeği de söz konusudur. Yapılan pek çok bilimsel araştırma bu sonucu destekler niteliktedir. Türk eğitim sistemimizde de mevcut durum dünyadaki örnekleri ile benzerdir. Türkiye’deki okullarda eğitim teknolojileri bulunmasına rağmen, öğretmenler tarafından kullanımı istenilen düzeyde değildir (İşman, 2002). Bu sebeple, özellikle öğretmenler özelinde gerçekleştirilen araştırmalara daha çok gereksinim duyulmaktadır. Bu çalışmalar, Türkiye’deki ihtiyacı anlamak açısından önem arz edecektir. Bu anlamda, gerçekleştirilen bazı makale ve tezlerin yanı sıra bilimsel projeler de bulunmaktadır. Avrupa Birliği Erasmus Plus Programı kapsamında gerçekleştirilen bir okul eğitimi projesi olan “Improvement of the knowledge, skills and competence of the teachers in on-line and distance education (IMONED)” (KA 201-6DDC5D1F), İspanya yürütücülüğünde, Türkiye, Litvanya ve Polonya ülkelerinden sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin oluşturduğu bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirilmektedir. Projenin Türkiye ortaklarından Daday İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Nisan 2021’de uygulanan anket sonuçları literatür ile paralellik arz etmektedir. Öğretmenlerin eğitim teknolojileri alanında beceri ve yeterlilik düzeylerinin geliştirilmeye elverişli olmalarının yanı sıra, kendilerinin de bu tür imkanlardan yararlanmak istedikleri anlaşılmaktadır.

Kaynakça

Akça-Üstündağ, D. (2009). Türkiye’de bilgisayar ve öğretim teknolojileri alanında yapılan yüksek lisans tezlerinin içerik ve yöntem açısından değerlendirilmesi. Yayımlanmamış lisans tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara. 
Alkan, C. (1997). Eğitim teknolojisi (5. baskı). Ankara: Anı Yayıncılık. 
Alper, A. ve Gülbahar, Y. (2009). Trends and issues in educational technologies: A review of recent research in TOJET. The Turkish Online Journal of Educational Technology, 8(2), 124-135. 
Erdoğmuş, F. ve Çağıltay, K. (2009, Şubat). Türkiye’de eğitim teknolojileri alanında yapılan master ve doktora tezlerinde genel eğilimler. Akademik Bilişim 2009 Konferansı’nda sunulan bildiri, Harran Üniversitesi, Şanlıurfa, Türkiye.
Foulger, T.S., Graziano, K.J., Schmidt-Crawford, D. ve Slykhuis, D.A. (2017). Teacher Educator Technology Competencies. Journal of Technology and Teacher Education, 25(4), 413-448. 
Gülbahar, Y. ve Alper, A. (2009). Öğretim teknolojileri alanında yapılan araştırmalar konusunda bir içerik analizi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 42(2), 93-111.
İşman, A. (2002). Sakarya ili öğretmenlerinin eğitim teknolojileri yönündeki yeterlilikleri. Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, (3).
Şimşek, A., Özdamar, N., Becit, G., Kılıçer, K., Akbulut, Y., ve Yıldırım, Y. (2008). Türkiye’deki Eğitim Teknolojisi Araştırmalarında Güncel Eğilimler. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (19), 439-458.
Şimşek, A., Özdamar, N., Uysal, Ö., Kobak, K., Berk, C., Kılıçer, T., ve Çiğdem, H. (2009). İkibinli yıllarda Türkiye’deki eğitim teknolojisi araştırmalarında gözlenen eğilimler. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri Dergisi, 9(2), 115-120.

Yükseköğretimde Uluslararasılaşma ve Geliştirme Vakfı whatsapp